3 Kasım 2009 Salı

HAYAL GÜCÜNÜN DESTEĞİ


"Dünyayı Hayal Gücü Döndürür" demiş A.Einstein...
Daha bir kaç hafta öncesine kadar üzerinde düşünüp dururken karşıma çıkan bu önemli cümleyi paylaşmak istedim. Öyle ya,yaşam da amaçlarımız,hedeflerimiz,beklentilerimiz hatta ilişkilerimizde bile artık hayal kurmaktan vaz geçip,gündelik telaşların içinde kaybolup giden bizler,unutuyor muyuz yoksa kendi yaşamlarımızı...
Adeta kontrol panelimizi,zamanın koşuşturmalı ve telaşlı bir yerlerinde otomatiğe takıp devam ediyoruz.İstemeyi,hayallemeyi unutup,imag etmekten uzaklaşıyoruz. İyi ama neden?Neden bu uzaklaşma,neden bu kopma?

Çocukken hepimizin kurduğu milyonlarca hayalimiz vardı,ne oldu onlara?Neden bizi bırakıp gittiler ya da biz neden onları terk ettik. Büyüyünce...dediğimiz küçük içimizde ki çocuklar nereye gittiler?Büyüyünce böyle olucam,büyüyünce böyle yapacağım diyen küçük çocuklarımız neredeler?
Nerede içine binip gidebildiğimiz hayal trenimiz?Bugün yeni yeni yaşam teknikleri üzerine açılan metodlarla ilgilenip,o seminerden bu seminere atarken kendimizi,hayal gücümüzü cebimizde bıraktığımız yırtık,eski bir kağıt parçası gibi buruşturup attık mı acaba bir yerlere?
Yaratıcılığımızı beslemekten uzaklaştığımız,hayal kurmanın ise sadece fantastik birer oyalanma olduğunu kabullendiğimiz bu günlerde,kendi içimizde ki besin kaynağını nedenli yok ettiğimizin ve aslında yok olanın biz olduğu bir zaman diliminde kaybolduğumuzu anlamamız daha ne kadar sürecek?
Oysa ki konsantrasyon gücünü tetikleyen ve büyüten böyle bir doğal malzememizi,yaşamımızın içinden çıkarıp atmamız,depresyon dediğimiz büyük kaosun içine bırakmamız hatta terk etmemiz ne kadar normaldir ki?
Yaratıcılığımızın bu önemli besin kaynağı üzerine tekrar düşünmeye davet ediyorum herkesi...
Kendi ellerimizle kıvırıp büküp bir yerlere sokuşturduğumuz hayal gücünü tekrar kazanabilmek ve aktiv hale getirebilmemiz dileklerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder